Kategori: Basın açıklamaları
-
HaberTürk Patronu ve Genel Yayın Yönetmeni ellerini gazetecilerin üzerinden çekmelidir
HaberTürk gazetesindeki iki meslektaşımızın bir sağlık haberi nedeniyle işlerinden kovulması, sermayenin gazeteciliğe ne denli zararlı olduğunu bir kez daha göstermiştir. HaberTürk gazetesinin sahibinin ticari işletme ve ilişkileri, gazetenin yayın politikalarını ve haberlerini belirlemekte, yaptıkları ve yayınladıkları haberler nedeniyle gazeteciler işlerinden edilmektedir. Bir sağlık haberinin neden olacağı düşünülen ticari sonuçlar nedeniyle gazetecilerin işlerinden kovulması göstermiştir ki…
-
Milliyet’teki işten çıkarmalar, yeni bir medya operasyonunun habercisidir
Milliyet Gazetesi Ankara bürosunda çalışan gazeteciler Kemal Göktaş, Evin Demirtaş ve Sertaç Koç işlerinden atıldı. Ülke yeni bir seçim sürecine savaş tehdidi ve keşmekeş içinde girerken, mesleklerini hakkıyla yerine getiren meslektaşlarımızın işten atılması çok şey anlatmaktadır. Bu süreçte AKP medyaya yeni bir düzen vermek için çalışacak, güdümlü medya da AKP’nin halka yönelik zihin operasyonlarının…
-
Bir cumhurbaşkanı savaş çığırtkanlığı yapamaz, basını tehdit edemez
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla yaptığı ve artık geleneksel hale gelen toplantıların sonuncusunda dün, yine muhalefete, sivil toplum kuruluşlarına, basına ve yazarlara tehditler savurdu. Seçimlerin ardından 15 ilde 127 bölge “Geçici Askeri Güvenlik Bölgesi” ilan edilirken bazı ilçelere girişler yasaklanıyor, doğrudan halka yönelik şiddetin görüntüleri her geçen gün sosyal medyada ortaya çıkıyor. Ülkenin bir kısmı savaş…
-
Basın Kartı sansür ve basına saldırının dayanağıdır, kaldırılsın
Basın Kartı yönetmeliği değiştirildi. Öncesinde basın meslek örgütü ve sendika tarafından belirlenen Basın Kartı Komisyonunun yapısı değiştirilerek Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün Komisyonda belirleyici olması sağlandı. Ayrıca gazete sahiplerinin ve üst düzey yöneticilerinin de Komisyondaki temsilinin önü açıldı. TRT ve AA’da çalışan ve gazeteci olmayanların, kimi bürokrat ve siyasetçilerin de basın kartı alması mümkün…
-
Savaş bölgelerinde gazetecilere saldırmak bir savaş suçudur!
Ortadoğu’yu yakıp yıkan, gencecik hayatları soldurup, çocukların canına kıyan kirli savaş, birilerinin iktidar hırsı uğruna Türkiye’ye de sıçradı. Yıllarca “barış süreci”, “çözüm süreci” adıyla halka umut dağıtan AKP iktidarı, tek başına hükümet özelliğini kaybedince, barıştan anladığının ne olduğunu da göstermiş oldu. Bu şartlarda, günden güne büyüyen çatışma ortamında namluların gazetecilere dönmeye başladığını ise endişeyle gözlemliyoruz.…
-
Doğan Grubu’nun emekçi kıyımını protesto ediyoruz
Türkiye’de medya üzerinde kronikleşen baskı ortamı ve basın özgürlüğü aleyhindeki gelişmeler çerçevesinde maalesef meslektaşlarımız ‘işsizlik’ gerçeğini yaşamaya devam ediyor. Medya sektöründe reklam-ilan geliri ve tirajıyla ‘amiral gemi’ olarak anılan Hürriyet Gazetesi de son günlerde emekçi meslektaşlarımızı işsiz bırakmaktadır. Doğan Grubu bünyesinde Radikal Gazetesi Ankara Bürosu’nun kapatılması, Kanal D-CNNTürk’ün Ankara’da havuz büro sistemine geçmesi gibi…
-
Yurt Gazetesi’nde yaşananlar kabul edilemez
Yurt Gazetesi Ankara Bürosu geçtiğimiz hafta içinde kapatılmış ve gazeteciler Altan Burgucu, Seda Bugari ve Hüseyin Şimşek işten çıkarılmıştı. Gazete çalışanları işten çıkarıldıklarını, kayıtlarda Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak yer alan 24 Temmuz günü öğrenmişlerdir. Çalıştıkları süre boyunca maaşları sürekli geç ödenen gazeteciler son 5 aylık maaşlarını alamamıştır. Daha da dikkat çekeni, Burgucu’nun sigorta…
-
Turhan Salman’ı kaybettik
Gazeteci arkadaşımız, üyemiz, kardeşimiz Turhan Salman’ı kaybettik. Ailesine ve tüm gazeteci arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz. Cenazesi bugün (27 Temmuz 2015 Pazartesi) Karşıyaka Mezarlığı’ndaki camide kılınacak ikindi namazından sonra, Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. ÇGG GENEL YÖNETİM KURULU ÇGD ANKARA ŞUBE YÖNETİM KURULU
-
Sahte bayramlara değil barışa ihtiyacımız var
Suruç’ta 31 aydınlık yüzlü insanın katledildiği saldırı sonrası gelişmeler, bir süredir devam eden çatışmaların artık savaş tehdidine dönüştüğünü gösteriyor. Sınır bölgeleri İslamcı terörün yuvası olmuş durumda. Suriye sınırı boyunca IŞİD terörü kol geziyor ve devletin yetkilileri bu teröristleri değil halkın haber alma hakkının temsilcisi olan gazetecileri engelliyor. Suruç katliamının ardından sosyal medya siteleri engelleniyor, yayın…