İktidarın keyfi susturma uygulamalarının yasal dayanağı olarak geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren sansür yasası, görevini yerine getiren gazeteciler üzerinde bir cezalandırma aracı olarak uygulanmaya devam ediyor. Kamuoyuna “demokratikleştirici” bir yasa olarak sunulmaya çalışan bu yasanın hükümleri ilk günden bu yana kamuoyunun habere ulaşmasının önündeki en büyük engellerden biri haline gelmiştir. Sansür yasası yürürlüğe girdiği ilk günden bugüne, gazeteciler üzerinde keyfi baskı araçlarının kurumsallaşmasından, iktidarın tarafından istenmeyen her sesin “kısılması”ndan başka bir işleve sahip olmamıştır.
Bugün, kendisine yasal dayanak bulunan bu hukuksuzluğa bir yenisi daha eklendi. Üyemiz, Gazeteci Tolga Şardan, “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı yazısı gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Gazetecinin en temel amacı, haber ve yorum yoluyla halkı ve kamuoyunu bilgilendirmektir. Meslektaşımızın, son dönemde tartışılan bir konuda kamuoyunu aydınlatmak adına kaleme aldığı yazının ardından gerçekleşen bu gözaltı, görevini yapan gazeteciye “görevini yapma” demekten başka bir şey değildir.
Bugün meslektaşımız Şardan’a yönelik gözaltı işlemine hangi yasal kılıf uydurulursa uydurulsun, gazetecileri susturmaya yönelik faaliyetlerin toplum nezdinde hiçbir meşruluğu yoktur. Halkı bilgilendirmeyi temel amaç edinmiş her gazeteci, haber ve yorum üretmekten, yazmaktan asla vazgeçmeyecek. Gazetecilikten vazgeçmeyen her meslektaşımızın yanında olduğumuzu bildiririz.
Gazeteci Tolga Şardan’ı derhal serbest bırakın!
Sürecin takipçisi olacağımızı tüm üyelerimize ve kamuoyuna duyururuz.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şubesi