Türkiye toplumunun 7 Haziran seçimlerinde barıştan yana koyduğu tavrı kabullenemeyen AKP iktidarı ülkeyi topyekun bir savaşa sürüklüyor. Bununla birlikte savaşın kirli oyunları medya alanında da devreye sokuluyor.
Seçimde tek başına iktidarı kaybeden AKP toplumu açıkça, ‘bizi iktidar yapmazsanız bunlar olacaktır’ diye tehdit ederken yandaş gazetelerde de kirli savaşın başka bir yönü devrededir. İktidarın tetikçi gazetelerinin köşelerinde gazeteciler hedef gösteriliyor, mesleğini yapan gazeteciler kovuluyor, aykırı ses çıkaran medya gruplarına susturma operasyonları düzenleniyor.
Tetikçi hedef gösterdi patron kovdu
Geçen hafta Milliyet Gazetesi’nde başlayan, işten çıkarmalar bu hafta da devam etti. Gazetenin emektar muhabirleriyle barışı dillendiren köşe yazarlarının işine son verildi. Son olarak, yaptığı yayınlarla nefreti, düşmanlığı ve insanları hedef göstermeyi kendine görev bilen Yeni Akit Gazetesi’nin 11 Ağustos 2015 tarihli baskısında, iktidarın kalemşoru Ersoy Dede’nin Milliyet Gazetesi’nde hedef gösterdiği isimlerin işine son verildi.
Artık utanmadan, çekinmeden gazeteciler fişleniyor, fişlenen gazeteciler patronlara gazete köşelerinde ihbar ediliyor. Meslek etiğine uygun görev yapan ne kadar gazeteci kaldıysa kökü kazınması hedefleniyor. Tam da savaş iktidarının istediği gibi bir medya inşa edilmek isteniyor; görmeyen, duymayan, konuşmayan, yazmayan bir medya. Sadece kendi savaş çığlıklarını ve deforme edilmiş bilgilerin paylaşıldığı bir savaş medyası.
Dikensiz gül bahçesi gibi bir medya isteniyor
1 Eylül 2015 sabahında ise Koza İpek Medya grubuna yönelik kapsamlı bir operasyon düzenlendi. Medyada tam bir dikensiz gül bahçesi hayalleri kuran AKP iktidarı kör bir taarruza girişmiştir.
Kendi iktidarları için ateşini yaktıkları savaştan kendi çocuklarını uzak tutup yoksul çocuklarını ölüme gönderecek kadar korkak, lejyoner köşe yazarlarının dışında tüm farklı seslere kulaklarını tıkayacak kadar kibirli muktedirlere sesleniyoruz; sizin gibi kendi çıkarları için değil, toplum yararını gözeterek görevini yapan gazetecileri susturamayacaksınız.
En kanlı istibdat dönemlerinden bile çıkmayı başaran ülkemiz gazeteciliği sizin zulmünüze de boyun eğmeyecektir. Mesleğimizin etiğine, onuruna layık gazetecilik bundan sonra da sürdürülecekken sizin iktidarınız tarihe sansürcü, baskıcı, karanlık bir dönem olarak kaydolacaktır. Bu tarihin notlarını ise zulmettiğiniz gazeteciler tutmaktadır.
İktidarın savaş, şiddet ve baskı politikalarına karşı tüm meslektaşlarımızı dayanışmaya davet ediyoruz. İktidarın kontrolünü ele geçirdiği gazetelerde çalışan mesleğine saygısı kalmış ne kadar gazeteci varsa kirli propagandist, yalan dolu haberler yapmayı kesinlikle reddetmeye ve gördükleri, duydukları, tanık oldukları doğruları yazmakta direnmeye çağırıyoruz.
ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ GENEL YÖNETİM KURULU