Hürriyet Gazetesi binasını basan güruh, insan hayatına kastetmiştir.
İktidar sahipleri çatışmayı, kutuplaşmayı kışkırtacak söylemlerden vazgeçmeli, saldırganların yargılanması için harekete geçmelidir.
Ülkemiz, her geçen gün bir savaşın içine sürüklenmektedir. Ülke her geçen gün kanın ve gözyaşının gölgesine girerken iktidar sahipleri milletvekili hesabı yapmaktadır. Seçimden önce savaşın korkusunu örgütleyenler seçimden sonra savaşı örgütlemeye başlamıştır.
Bir süredir kontrol altında tutarak siyasi rant elde etmek istediği savaşı artık yönetemeyen AKP, şimdi sadece bu savaştan galip çıkmayı hedeflemektedir. Devlet kurumlarının tümünü kendi savaşı için seferber edenler, saltanatları uğruna bir ülkeyi yangın yerine çevirmektedir.
Ölümlerin adeta normalleştiği, hayati tehlikenin kol gezdiği bir ülkede basın özgürlüğünden bahsetmek de komik kalmaktadır. Dün gece, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından aktarılan bir cümle için Hürriyet binasını basanlar, sosyal medyada ölüm tehditleri ve çağrıları savuranlar, sadece basın özgürlüğüne değil insan hayatına kastetmiştir.
AKP iktidarının yarattığı “Yeni Türkiye” işte budur.
Bir yanda onlarca askerin öldürüldüğü diğer yanda ülkenin bazı kentlerine tam anlamıyla savaş açıldığı ve çocukların bile öldürüldüğü bir dönemde insan hayatları üzerinden siyaset yapanlar, milliyetçilik ve gericilik üretenler tarihte kara lekeler olarak anılacaklardır.
Ülkemiz daha fazla savaş tehdidi altına girmeden, daha fazla insan yaşamını yitirmeden bir an önce barışın tesis edilmesi için harekete geçilmelidir. Geçici hükümetin yapması gereken ilk şey silahların susturulması ve barışın gerçekleştirilmesidir.
Gazete binalarına ve gazetecilere saldıran ve insan hayatına kasteden AKP’liler bir an önce hukuk önünde yargılanmalı ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gereken tüm önlemler derhal alınmalıdır.
ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ GENEL YÖNETİM KURULU