Hrant Dink’in katli, karanlık kafaların bugünler için attığı büyük bir adımdı. O gün beyaz bereye saklanmış karanlık bugün kapkara kafasını açıkça göstermektedir. Bu ülkede otellerde canlı canlı insan yakmanın, yayınevlerinde boğaz kesmenin, papaz öldürmenin, bir gazeteciyi başından vurmanın, kadınlara tecavüz edip öldürmenin sebebi hep “hassasiyet ve münferit” oldu. Bunları dile getirmek, ölüm tehditleri aldığını söylemek ve hatta saldırıya uğramak ise “fobi ve ötekileştirme” diyerek yok sayıldı. İşte bu nedenledir ki dün Hrant’ın katilinin beyaz beresi neredeyse moda oldu. Daha geçtiğimiz aylarda, zamanın Başbakanı ve şimdinin Cumhurbaşkanı “Çıktı bir tanesi affedersin çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu” diyebildi. Her konuştuğunda birilerine hakaret eden Erdoğan ve AKP’lilerin, bugün yaşadığımız nefret dünyasının yaratılmasında payları büyüktür. Dolayısıyla Hrant’ın gerçek katillerinin izini sürmeleri ve katilleri bulmaları beklenemez.
Ülkemiz yılbaşlarında noel baba kostümü giymiş insanların kovalandığı, kız çocuklarının başlarının zorla örtüldüğü, bilimin değil hurafenin müfredat yapıldığı, ifade özgürlüğünün bitirildiği, kadınların cinsel yaşamına kadar karışıldığı ve Sünni İslam dışında hiçbir inanca yaşama şansı tanınmadığı bir ülke haline getirilmiştir. Ülkeyi bu hale getirenlerin en büyük başarılarından (!) biri Hrant’ı öldürmektir. Çünkü Hrant Dink, özgür, eşit, demokratik bir ülke için çalışan ve insanlık değerlerine inanan bir gazeteciydi. Hrant’ı öldürenler insanlık değerlerine saldırmışlar ve onu öldürerek insanlık değerlerinin azalacağını düşünmüşlerdir. Oysaki Hrant Dink’in savunduğu değerler, onun da katkısıyla büyümüş ve daha çok insan tarafından sahiplenilir olmuştur. Hrant’ın bizlere mirası ifade özgürlüğü, mücadele ve halkların kardeşliğidir.
Hrant Dink’i, katledilişinin sekizinci yılında bir kez daha saygı, minnet ve özlemle anıyor, bize bıraktığı mirası sonuna kadar savunacağımızı bir kez daha dile getiriyoruz.
ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ GENEL YÖNETİM KURULU