Gazeteci Sedef Kabaş’a tweet gözaltısı diktatörlükle korkunun kardeşliğidir.
Türkiye özellikle son yıllarda başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere tüm özgürlük ve hakların yok edilmeye çalışıldığı, sosyal hukuk devleti kimliğinin tamamen yittiği bir ülke haline getirilmiştir. Her türlü toplumsal tepki ‘hükümeti yıkma’ girişimi kılıfına sokularak, halk sistematik bir şekilde sindirilmeye çalışılırken, bir adım daha ileri gidilerek bireysel tepkiler hedefe konulmuştur. Sosyal medya aracılığıyla toplumsal gelişmelere tepki gösterenlere, şüpheli ilan edilerek yargısal süreçlerle gözdağı verilmek istenmekte; özellikle gazeteciler, siyasal iktidarca tamamen güdümüne alınan devlet aygıtlarıyla bu uygulamaya tabi tutulmaktadır.
Son olarak Gazeteci Sedef Kabaş, iktidarın en tepesindeki isimlerin ortak olduğu ‘yolsuzluk’ soruşturmasına ilişkin attığı “17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı veren hakimin ismini unutmayın” tweeti bahane edilerek gözaltına alındı. Bu gözaltına alma işlemini, işlemi yapanlara biz de yakıştırıyoruz. Onların anlayışından zaten başka bir şey beklenmeyeceğini son yıllarda yaşadıklarımız çok net gösterdi. Ancak Kabaş’a yapılan, onların düşündüğü gibi bir hukuk uygulaması değil bir korku yansımasıdır. Çünkü korku ve sindirme üzerine bir yönetimi hakim kılmak isteyenler, en fazla korku ve sinmişlik içindekilerdir.
Gazeteci Kabaş’a yönelik baskıyı kınıyor, kendisine geçmiş olsun dileğinde bulunuyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı bu tür despotik uygulamalara hep birlikte karşı duracağımızı tekrar hatırlatarak, ‘Korkularına esir özgürlüğe kör olan bu kişileri unutmayacağız, unutturmayacağız’ diyoruz.
Çağdaş Gazeteciler Derneği
Genel Yönetim Kurulu