Can Dündar ve Kemal Göktaş’a açılan davalar tüm medyaya tehditdir.
Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan ve iktidar yöneticileri yargıyı da kullanarak adeta bağımsız, özgür gazeteciliği yasaklama çabası içine girmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, gazeteci Can Dündar’ın bir savcı ile yaptığı,kendisinin ve hükümetin bazı üyelerinin de isimlerinin karıştığı yolsuzluk davası ile ilgili olarak yaptığı röportajı kendisine hakaret kabul edip dava açması basın ve ifade özgürlüğünü engelleme girişimidir, hukuk dışıdır.
Ayrıca, Milliyet Gazetesi Muhabiri Kemal Göktaş’ın, İzmir’de karakolda bir kadına polislerin yaptığı işkence ve kötü muameleyi görüntüleriyle haber yapması üzerine ilgili savcının muhabir hakkında dava açıp 2 yıl 4 ay hapsini istemesi asla kabul edilemeyecek, basın özgürlüğüne, halkın haber alma hakkının engellenmesine yönelik baskı girişimidir.
Cumhurbaşkanı, kendisini eleştiren, iktidara yandaş olmayan gazetecilere, yazarlara, çizerlere ard arda tazminat davaları açarken, iktidar yandaşı olmayı seçen kimi yargı elemanlarının, iktidarın yan kuruluşu, iktidarın memurları gibi görev yaptıkları dikkat çekmektedir.
Gazeteci haber yazarken, röportaj yaparken yazacaklarının kimlere dokunacağına, kimleri memnun ya da mutsuz edeceğine bakmaz. Burada tek ve evrensel kural vardır, o da; yazdıklarının doğru, belgeli olmasıdır. Can Dündar ve Kemal Göktaş başta olmak üzere gazeteci ve yazarlara yönelik olarak açılan bu tür davalar sadece bu arkadaşlarımıza değil, tüm bağımsız gazeteci ve yazarlara, aydınlara yönelik tehdittir, gözdağıdır.
Gazetecilik mesleğine, gazeteciliğe yasak getirmekle eş anlamlıdır.
Makamı ve görevi ne olursa olsun, ÇGD, bu tür hukuk dışı, baskıcı tutumların sahiplerine karşı, meslektaşlarımızın yanında, basın ve ifade özgürlüğü mücadelesini ödünsüz sürdürecektir.
Ahmet ABAKAY
Çağdaş Gazeteciler Derneği
Genel Başkanı