AKP faşizminin medyayı susturma girişimini lanetliyoruz

 

AKP iktidarı, seçimlere günler kala, ülkede muhalif kim varsa susturmaya çalışıyor. Bunun için cezaevleri, sansürler, tehditler, sokak saldırıları ve hatta silahlı güçlerini kullanıyor. Recep Tayyip Erdoğan güdümündeki AKP iktidarı, bunlara “el koyma” yöntemini de eklemiş durumda.

Bunca yıldır birlikte hareket ederek toplumsal muhalefeti türlü yöntemlerle sindirdiği ve devlet mekanizmasını bölüştüğü yapıları da tasfiyeye girişen AKP ile ilgili söylenebilecek şey, bir diktatörün elinde araç olarak kullandığı faşist bir parti olduğudur. AKP’nin faşizmini kurarken birlikte yürüdüğü yapılara dönük bu harekât, 1 Kasım’da istediği sonucu aldığı takdirde toplumun tümüne uyguladığı faşizmi artıracağının da göstergesidir. Bu operasyon, gazetecilere ve halkın haber alma hakkına yönelik yıllardır yürütülen iktidar baskısının medya ayağı olarak görev yapanların da samimiyet testidir. Yüzden fazla gazetecinin tutuklandığı, gazetecilerin miting meydanlarında hedef gösterildiği günlerde AKP’nin ideolojik aygıtı olarak yayın yapanlara “sıra size de gelebilir” uyarısıyla yapılan çağrılar yanıtsız kalırken bugünlerde basın özgürlüğünü savunmak yine bizlere düşmektedir.

Kendisine düşman yaratarak ve mağduriyet siyaseti yaparak yürüyen AKP’nin iktidar yılları, basın özgürlüğünün ortadan kaldırıldığı ve kendi sesi dışında hiçbir sesin duyurulmasına izin verilmediği bir dönem oldu.

Onca hırsızlık ve yolsuzluk iddiası muhaliflere karşı suçlamalara dönüşmekte, devlet tarafından öldürülen çocuklar terörist ilan edilerek yeni cinayetler işlenmekte, silah gönderilen terör örgütlerinin canlı bombalarının yüzlerce kişiyi öldürmesine engel olunmamakta ve tüm bunlar bütün bir toplumun tanıklığına rağmen gözler önünde yapılabilmektedir.

Bu, iktidarlarını, ancak farklı hiçbir sesin çıkmadığı ve çatışmaların savaşa döndüğü dönemlerde tutabileceklerini bilenlerin, barışı ve demokrasiyi feda etmekten çekinmediğini göstermektedir.

Son olarak Koza-İpek grubuna ve dolayısıyla bu gruba bağlı basın yayın organlarına el koyan AKP, ülkeyi “tek ses” olarak yönetmek için bütün yollara başvurmaktadır. Kendi hukukunu yaratarak bunu hiçbir engel tanımadan ve hatta silah gücüyle uygulayan AKP,  1 Kasım seçimlerindeki hile iddialarını da güçlendirecek şekilde, kendine muhalif yayın organlarına da saldırmaktadır. Baskın sırasında polisin gazetecilere fiziki şiddet ve saldırılarının olduğu da görülmektedir. Bu asla ve asla kabule edilebilir değildir.

Bugünlerde herkesin ortak kanaati AKP’nin bu saldırıları tüm muhalefet kanadına yaymayı ve el koyma, tehdit veya cezalarla kendisine muhalif gördüğü tüm basın kuruluşlarını bir bir susturmayı hedeflediğidir.

ÇGD olarak, halkın gerçekleri bilme ve farklı kaynaklardan bilgi edinme hakkının önündeki tüm engellemeleri kınıyor, hukukla değil güçle hareket eden iktidarın medyayı susturmaya dönük tüm girişimlerini lanetliyoruz.

ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ GENEL YÖNETİM KURULU


Tarih:

Etiketler: