Alternatif medyaya ihtiyaç var

Birgün Gazetesi – 26 Şubat 2007


Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) tarafından düzenlenen “”Medya ve Etik”” konulu panelde, medyada tekelleşmelere karşın alternatif medyanın yaratılmasının önemi belirtildi. Örgütlenmenin etik değerlerin yeniden kazanılması açısından “”olmazsa olmaz”” koşullardan biri olduğunun vurgulandığı panelde, medyanın sahiplik yapısı eleştirildi. Pane konuşmacılarından Hasan Uysal, Dündar Kılıç’ın 1980 sonrası reklam işine atıldığını ve büyük medyanın bunun için Kılıç’la uğraştığını söyledi. Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıfta düzenlenen veÇGD Başkanı Ahmet Abakay’ın yönettiği “”Medya ve Etik”” konulu panele Prof. Dr. Bülent Çaplı, Doç. Dr. L.Doğan Tılıç ve gazeteci Hasan Uysal katıldı.ÇGD üyelerinin, gazetecilerin ve iletişim fakültesi öğrencilerinin ilgi gösterdiği panelin açış konuşmasını yapan Ahmet Abakay, yaklaşan seçimler öncesinde medyanın ortaya koyduğu tavrı eleştirdi. Medya ve siyasal iktidarlar arasında ilişkiyi ironik bir dille eleştiren Abakay, “”Tekelci medya bu kez seçimini iyi yapmalı. Kimi destekleyeceğine iyi karar vermeli”” dedi.





Prof. Dr. Bülent Çaplı, Babıali’den İkitel-li’ye geçiş olarak adlandırdığı süreçte ‘basın ahlakı’ kavramının ‘medya etiği’ olarak değiştiğini, ancak bu değişimin “”temelsiz ve boş”” olduğunu belirtti. Çaplı, radyo ve televizyonların halen lisanssız olarak yayın yaptığını da hatırlatarak, “”Lisans anlaşması yapılmış olsa bir takım temel ilkelere de imza atmak zorunda kalacaklar”” dedi.




 
“”DÜNDAR KILIÇ’LA REKLAM SAVAŞI””
Gazeteci Hasan Uysal da, 12 Eylül 1980’den sonra gazetelerin sahiplerinin el değiştirdiğini söyledi. Medya binalarının insani olmaktan çıktığını vurgulayan Uysal, medyanın yüzde 60’ından fazlasını elinde bulunduran bir grubun patronunun noter çağırarak çalışanları işten atma tehdidiyle sendikadan istifa ettirdiğini söyledi. Uysal, “”Örgütlenmek ancak sendikayla olur.

Basında sarı sendikaya bile razıyız artık”” dedi. Dündar Kılıç’ın 1980 sonrası reklam işine girdiğini ve bunun için de bir gazete kurduğunu söyleyen Gazeteci Uysal, “”Önemli firmaların hepsi reklamlarını Kılıç’ın reklam şirketine vermeye başlamıştı. Bu durum büyük gazetelerde rahatsızlığa neden oldu ve Kılıç’la uğraşmaya başladılar”” dedi. Uysal, ahlaki çürümenin medyada ayyuka çıktığını da belirtti. ‘MEDYANIN EKONOMİ-POLİTİĞİ’
Doç. Dr. L. Doğan Tılıç da, medya etiği konusunda evrensel bir konsensüsün sağlanamamış olmasına karşın her medya gurubunun kendi ilkesinin olduğundan ancak bu kuralların bile her gün defalarca kendileri tarafından çiğnendiğini örnekleriyle anlattı. Medyanın sahiplik yapısının, ekonomi politiğinin kavranmadan yürütülecek tartışmaların sağlıklı bir sonuca ulaşamayacağının altını çizen Tılıç, “”Bugün medya, dünyanın her yerinde asıl işi silah ticareti ve bankacılık gibi holdinglerin işi haline gelmişse, o işi yapanların etik kuralları gazetelere yansır”” dedi. Doç. Dr. Tılıç, hakim medyaya karşı alternatif yaratmadan, hakim medyadaki çalışanların utanmasını sağlamadan etik konusunda ileriye gitmenin mümkün olmadığını da vurguladı.


Tarih:

Etiketler: