Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay’ın, Basında Sansür’ün kaldırılışının yıldönümünün 104. Yılı nedeniyle yaptığı açıklama

24 Temmuz ülkemizde basında sansüre ilk direnişin yıldönümü olarak anılır. O günden bu yana aradan 104 yıl geçmiştir. O gün sansür memurları gazetelere sokulmamış, gazeteler sansürsüz yayınlanmaya başlamıştı.

104 yıl sonra bugün ise, siyasi iktidar, sansür bir yana, Medya sektörünün hemen tüm kalelerini zaptetmiş, önemli  yöneticilerini çeşitli yollarla teslim almış, ülkede basın, düşünce ve ifade özgürlüğünü baskısı, denetimi altına almıştır. Bu faşizan uygulamalar ülkede ağır bir otosansür iklimi yaratmıştır.
Başbakan gazeteler ve TV ekranlarından hizmetlerini anlatırken, Türkiye’yi nasıl kalkındırdıklarını, büyük yatırımlar yaptıklarını inandırmaya çalışırken, basın, düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda Türkiye’nin dünyada kaçıncı sırada olduğunu söylemiyor, bunu ısrarla saklıyor.

ÇGD olarak, Başbakandan, bu gerçeği kendi ağzından açıklamasını talep ediyoruz.

Türkiye’de halen 90 dan fazla gazeteci, yazar, yıllardır, aylardır cezaevlerindedir. Bunların tümünün ortak özelliği iktidarla farklı görüşte olmalarıdır.
Yeni anayasa hazırlıkları sürecinde AKP temsilcileri, Anayasa taslağına, baskıcı, sansürü içeren, özgürlükleri kısıtlayıcı yeni hükümler önermektedir. Bu önerilerle yeni anayasa adeta iktidarın iyi ilişkiler içinde olduğu El Beşir Anayasasına benzetilmek istenmektedir. Bu asla kabul edilemez.

Sansürün kaldırılışının 104. Yılında Türkiye’deki Gazeteci ve yazarların bir ayağı cezaevlerinde, bir ayağı mahkemelerde, kafaları OTOSANSÜR kıskacındadır.

Öte yandan, Medya ve ifade özgürlüğünün bu denli ağır baskı altında olduğu gerçeği karşısında bunu, şu ya da bu gerekçeyle görmeyen, görmek istemeyen kimi meslektaşlarımızı, basın ve ifade özgürlüğü mücadelesinin içinde ve yanında yer almaya davet ediyoruz.
 
Basına yönelik  baskılar, doğal olarak halkın doğru bilgi ve haber alma hakkını ortadan kaldırıyor.

Aydınlarını, gazetecilerini cezaevlerinde tutarak düşünceyi, haykelleri yıktırarak, yayınları yasaklayarak kültür sanatı yok etmeye çalışan bir iktidar Türkiye’yi geri, ilkel bir ortama mahkum etmektedir.

ÇGD, 24 Temmuz’un yıldönümünde, cezaevlerindeki tüm gazetecilerin, aydınların sarbest bırakılmasını, tutuksuz yargılanmalarını, Darbe dönemlerinin  kalıntısı olan Terörle Mücadele Kanununun kaldırılmasını, yine darbe dönemlerinde kullanılan, şimdi sadece adı değiştirilen Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasını, evrensel hukukun egemen olmasını talep etmektedir.

ÇGD ayrıca, gazete ve TV yönetimlerini, yazarları, Başbakan’ın ve iktidar sözcülerinin öncülüğünü yaptığı komşumuz Suriye örneğinde olduğu gibi Savaş kışkırtıcılığına araç olmamaya, barışı savunmaya davet eder.

ÇGD Geçmişte olduğu gibi bugün de, mesleğimize, meslektaşlarımıza karşı uygulanan baskılara karşı mücadelesini, hem bu ortamı yaratan iktidar temsilcilerine hem de bu baskı sürecini olağan karşılayan kimi gazeteci ve yazarlara karşı ödünsüz sürdürecektir.

 


Tarih:

Etiketler: