Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay’ın Edebiyatcılar Derneği, Mülkiyeliler Birliği ve Suriye Gazeteciler ve Yazarlar Birliği tarafından Ankara’da düzenlenen “Türkiye-Suriye Forumu”nda yaptığı konuşma:
(Toplantıya konuk olarak Suriye, Mısır, Lübnan, Filistin ve Ürdün’den 20 yazar ve gazeteci katılmıştır.)
“Tarih boyunca görülmüştür ki, savaşı her zaman siyasetçiler, siyasi iktidarlar çıkartır. Ölümler ve zulümler olur.
Yine tarih boyunca görülmüştür ki, yazarlar, gazeteciler, aydınlar uluslar, halklar arasında kardeşlik, dostluk barış köprülerini kurar. Siyasetçilerin yarattıkları kötülükleri temizlemeye çalışırlar.
Şimdilerde orta doğuda özellikle komşumuz Suriye’de savaş bulutları dolaşıyor.
Daha birkaç ay önce bizim başbakanımız ile Suriye devlet başkanı Şam’da bir araya geldiler, mutlu pozlar verdiler. Vizeleri kaldırdılar.
Ancak şimdilerde bizim başbakanımız, iktidar temsilcilerimiz Suriye ile savaş çığlıkları atanlarla birlikte ortak açıklamalar yapıyorlar. Ortadoğu’da ilahlar, emperyalist güçler kurban istiyor. Bu kurban Suriye. Oysa Suriye’de, rejimi de 3-5 ay önceki aynı Suriye, aynı yönetim. Siyasetçiler yine halklar arasında savaşı kışkırtıyorlar.
Başbakan Erdoğan, diktatör olan Esad’ın gitmesini, onun yönetiminin yıkılmasını Arap birliği üyeleri ile birlikte seslendiriyor. Oysa Türkiye’nin de destek olduğu, birlikte davrandığı Arap birliğini oluşturan savaş cephesi halinde tutum alan ülkelerin hiçbirinde demokrasi yok, insan hakları, kadın hakları, gerçek anlamda muhalefet partileri yok. Hepsi diktatörlüklerle idare edilen, petrol şeyhlerinin, ailelerin, aşiretlerin yönetimindeki ülkeler.
Başbakan Erdoğan gerçekten diktatörlüklere savaş açacaksa, Öncelikle Arap birliği ülkelerine de aynı tutumu göstermeli. Bu ülkelerin, bu rejimlerin liderlerinin yönetimlerden çekilmesini istemelidir. Bu diktatörlere de aynı şekilde seslenmelidir.
Öncelikle de halkına kitlesel katliam uygulayan Sudan başkanı El Beşir’den başlamalıdır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararı aldığı El Beşir’in Türkiye’ye girişini yasakladığını açıklamalıdır.
Ayrıca Türkiye’de de gazeteci, yazarlar sıkıntılı bir dönem yaşamaktadır. Bugün Türkiye’de 64 gazeteci cezaevlerindedir, gazeteciler hakkında 10 bine yakın dava mahkemelerde devam etmektedir.
Savaş ve ölüm, halkların birbirine düşman edilmesi, siyasi propogandalara alet edilemeyecek kadar ciddi bir konudur.
Türkiye komşusu Suriye ile savaşın tarafı ve kışkırtıcısı olmamalıdır.
Türkiye’nin himayesinde bulunan Suriye’li silahlı savaşçılar sınırdışı edilmelidir, sadece silahsız ve mağdur durumdaki Suriye’li sivil halka kapılar açık tutulmalıdır.