157 gazeteci, yayıncı ve aktivist mahkemelerde

157 gazeteci, yayıncı ve aktivist mahkemelerde


2005’te üç ayrı Üç Aylık Medya Gözlem Raporu yayımlanan “Medya Özgürlüğü ve Bağımsız Gazetecilik İzleme ve Haber Ağı”- BİA² Medya Gözlem Masası, 2005 raporunda, yargılanan 157 gazeteci, yayıncı ve aktivistin duruma dikkat çekerek, alışıldık yargı pratiğiyle, görüşlerini açıklayan veya eleştiren herkesin hapisle karşı karşıya kalabileceğini bildiriyor.

39 sayfalık rapor, 200 davayı ve 319 gazeteci, yazar ve aktivistin durumunu, “saldırı ve tehdit”, “gözaltı ve tutuklamalar”, “dava ve girişimler”, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi”, “RTÜK uygulamaları”, “düzenleme ve hak aramalar” ve “Sansüre tepkiler” başlıklarıyla ele alıyor.



301’den 29 kişiye dava

TCK’nın “Türklüğü ve devlet kurumlarını aşağılama” başlıklı 301. maddeden 29 gazeteci, yazar ve yayıncı yargılandı veya hala yargılanıyor; bunlardan 8’i yerel mahkemelerde mahkum oldu.

Mahkemelerin beraat kararı verdiği iki sanıktan biri olan gazeteci Rahmi Yıldırım ise, Ankara Başsavcılığı kararı temyiz ettiği için aklanamadı bile.

2005 boyunca yerel mahkemeler, radyocu Sabri Ejder Öziç, yazar Emin Karaca, gazeteci Hrant Dink, yazar Zülküf Kışanak, yayıncı Fatih Taş, Çağrı dergisi sahibi Aziz Özer ve dergi okuru Erkan Akay’a; 900 YTL’si ertelemeli toplam 12 bin 900 YTL para cezası, 1,5 yılı ertelemeli toplam 4 yıl hapis cezası verdi.



17 gazeteciye yeni suçlama : Mahkemeye müdahale


Kızıltepe davası, Osmanlı Ermenileri Konferansı’nın iptali, İşkence davası… Güncel insan hakları konularını haber ve yazılarıyla tartışan 17 gazeteciye, Basın Kanunu ve Ceza Kanunu’na göre “yargıya müdahale” davası açıldı.

Ender Can Cevahir, Fehmi Koru, Mehmet Sucu, İlhan Selçuk, İbrahim Yıldız, İlhan Taşçı, Alper Turgut, Hrant Dink, Aydın Engin, Serkis Seropyan, Arat Dink, Hasan Cemal, Murat Belge, Haluk Şahin, Erol Katırcıoğlu ve İsmet Berkan bu davalardan hapis veya para cezası tehdidiyle karşı karşıya…



216’dan 15 kişi mahkemedeydi

“Kin ve düşmanlığa tehlikeli tahrik” başlıklı eski TCK’nın 312 veya yeni yasanın 216. maddesinden 15 gazeteci veya aktiviste açılan davalar yıl içerisinde görüldü, bir kısmı görülmeye devam edecek.

Ekim 2004’te açıklanan Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu Raporu’ndan Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’nun eski Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ile Kurul üyesi Prof. Dr. Baskın Oran hakkında, hem 216/1 ve 301/2 maddelerinden 5 yıl hapis istemiyle dava açıldı.

Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Deprem İlahi ikazdır” yazısından “Yeni Asya” gazetesi yazarı Cemil Tokpınar’a verilen cezayı sanık lehinde bozulmasını isteyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi kararına direndi. Yazar Tokpınar’a 312’den verilen ceza, 216. maddeye göre de suç olarak görüldü. Yazarın daha önceki bir yıllık hapis cezası, 7 bin 300 YTL’ye çevrildi.


12 gazeteciye “terör”, 4’üne “Atatürk”, 5’ine “mafya” davası

12 gazeteci ve yazar, TCK veya Terörle Mücadele Yasası’nda “terör propagandası”na dair düzenlemelerden yargılanıyor : Bu gazeteciler içerisinde Radikal muhabiri Neşe Düzel, Hürriyet muhabiri Sebati Karakurt, gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ve ATV program yapımcısı Ali Kırca da bulunuyor.

Ayrıca, 4 kişi 5816 Sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlara Dair Kanun uyarınca yargılanıyorken, 5 gazeteciye Ağır Ceza Mahkemeleri’nde mafya haberlerinden açılan davalar Asliye Ceza Mahkemeleri’nde sürecek.


Gazeteciye 1 milyon 491 bin 594 YTL’lik tazminat davası

2005’te açılan çoğunlukla kamu makamlarının davacı olduğu 30’u aşkın davada, gazetecilerden 1 milyon 491 bin 594 YTL tazminat talep edildi.

Karikatüre ve yazılara dava açarak Avrupa Konseyi’nin hoşgörüye dair tavsiye kararlarına aykırı davranarak haftalık “Penguen” dergisini şikayet eden Başbakan Erdoğan’ın 40 bin YTL’lik tazminat davası sürüyor. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un, dergiye açtığı 20 bin YTL’lik tazminat davasına ise Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam ediyor.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, “Günlük Evrensel” gazetesi çizeri Sefer Selvi’nin “AKP’nin derin başkanı” başlıklı yazıya eşlik eden bir karikatüründen Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği 10 bin YTL’lik tazminat cezasını bozdu.

Bir karikatürden Cumhuriyet gazetesi çizeri Musa Kart’ı ve Kıbrıs yazısından Gaziantep “Zafer” gazetesi köşe yazarı Halil Eyüpoğlu’nu mahkum ettiren Başbakan Erdoğan’a bir Eskişehir Mahkemesi, “Sakarya” gazetesine dava açtığı için hoşgörü tavsiye etmişti.

MOPAK Şirketi’nin Muğla’daki “Güney Ege” gazetesine açtığı 300 bin YTL’lik öldürücü tazminat davasında Ortaca Asliye Hukuk Mahkemesi, tanıkları dinliyor. Gazete, şirketin çevre kirliliğine yol açtığı ve çalışanların haklarını görmezden geldiğini iddia etmişti.


Memik Horuz hala hapiste

2005’te bir önceki yıla göre daha az gazeteci tutuklandı: 4,5 ay hapiste kaldıktan sonra tahliye edilen DİHA muhabiri Birol Duru ile birlikte 6 basın çalışanı hapse girdi, bunlardan 5’i, bir önceki yıl tutuklanan üç basın çalışanıyla birlikte tahliye edildi. 2004’te 15 haberci cezaevine gönderilmiş, geçmiş yıllarda tutuklanan 3 gazeteciyle birlikte toplam 8 gazeteci tahliye olmuştu.

Rapora göre, gazetecilik faaliyetinden şu an cezaevinde yalnız “İşçi-Köylü” dergisi Yayın Yönetmeni Memik Horuz bulunuyor. Ayrıca, Nusaybin’de yayımlanan “Mavi” ve “Kent” gazetelerinin sorumlu müdürü Cengiz Doğan’ın da, PKK açıklamalarına yer vererek “terör propagandası yaptığı” ve “Suçlu ile suçu övdüğü” gerekçesiyle Mardin E Tipi Cezaevi’nde bulunduğu belirtiliyor.

Öldürülen Suriyeli bir PKK’lının ülkesine götürülmesi sırasında yapılan eyleme katıldığı gerekçesiyle 31 Ağustos’ta tutuklanan aynı gazetelerin yayın yönetmeni Süleyman Tekin, Kasım başında tahliye edildi.



Gözaltı azaldı ama habercilere şiddet arttı


2004 yılında 53 olan gözaltına alınan gazetecilerin sayısı 2005’te 7’ye düştü. PKK’nin kaçırdığı er Coşkun Kırandi’nin Tunceli kırsalında aktivist heyetine teslim edilişini izleyen DİHA Diyarbakır muhabiri Kadir Özbek ve Tunceli muhabiri Rüştü Demirkaya, DHA muhabiri Ferit Demir, AA muhabiri Haydar Toprakçı 4 Ağustos’ta gözaltına alındılar. Gazetecilere bir de “terör propagandası” davası açıldı.

Ancak gözaltına alınanların sayısındaki bu düşüş, gazeteci ve yayın kuruluşlarına yönelik saldırılara yansımadı ne yazık ki :

2004’te toplumsal eylemleri izleyen 20 gazeteci ile halka haber ulaştıran 2 yayın kuruluşu saldırıya uğrarken 2005’te saldırıya uğrayan haberci sayısı 33’e; yayın organı sayısı da 16’ya çıktı.

İzmir “Ege TV”de stüdyoyu basıp zarar veren, kulüplerinin tezahüratını yapan bir grup Karşıyaka Spor Kulübü taraftarı, 4 kişiyi yaraladı. Ayrıca, “Çağdaş Kars Haber” gazetesi bürosu, 1 Aralık gecesi tarandı; Afyonkarahisar’da yerel “Odak” gazetesine ait matbaaya bombalı saldırı düzenlendi.

En az beş İnternet sitesi de saldırıların hedefi oldu: internethaber.com sitesi, Diyarbakır “Söz” gazetesi web sitesi, “Ülkede Özgür Gündem” gazetesi sitesi, aylık bir sanal dergi olan İktidarsız ve haftalık “Agos” gazetesinin sitesi hacklendi.

Raporun ortaya koyduğu bir başka gerçek de, saldırıya uğrayan, gözaltına alınan ve tehdit edilen gazetecilerin polis, jandarma ve diğer kolluk güçlerine açtıkları davalarda yol alınmaması oldu.



2005’te AİHM’e 757 bin 955 YTL tazminat

Gazeteci cinayeti, İfade özgürlüğü ve bunlarla bağlantılı adil yargılanma ile ilgili başvurularda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) çıkan mahkumiyetler 2004’e göre artış gösterdi: 2004’te 224 bin YTL tazminatı cebinden ödeyen Türkiye, 2005’te 12’si gazeteci 46 kişinin açtığı davalarda 757 bin 955 YTL tazminat ödemeye mahkum oldu.

Kararlarla, geçmişteki Olağanüstü Hal Yasası, Devlet Güvenlik Mahkemeleri, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ve Terörle Mücadele Yasası’na dair uygulamalar mahkum edildi; 2000’e kadar çıkarılan üç Şartlı Af Yasası, ifade özgürlüğüne ipotek konulması olarak değerlendirildi.



RTÜK oyalıyor, Kürtçe AB müzakerelerinde hatırlanıyor

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman, yıl sonu toplantısında, iki yıldır Türkçe dışı dil ve lehçelerde yayın yapmayı bekleyen yerel ve bölgesel medya kuruluşlarının, Ocak 2006’da bu dillerde yayına başlayabileceklerini söylediyse de 12 yayın kuruluşunun bu beklentisi hala gerçekleşmedi.

25 Ocak 2004’te yönetmeliğin yayımından beri Kürtçe yayın yapmayı bekleyen Diyarbakır Gün TV’nin Yayın Yönetmeni Cemal Doğan oyalandıklarını düşünüyor.



RTÜK daha az sansüre başvurdu

Adana Radyo Dünya’ya kitap tanıtımından 30 gün yayın durdurma cezası veren RTÜK, 2005’te “bölücülük” ve kin ve düşmanlığa tahrik” iddialarıyla başkaca ceza vermediyse de, Ağustos 2004’e ait yayın izleme raporlarını 23 Kasım 2005’te değerlendirerek zaten kapalı olan Ankara Radyo İmaj’a aynı cezayı kesti.

RTÜK, 3984 Sayılı Kanunun 4. maddesinde sıralanan yayın ilkelerine aykırı yayın yaptıkları gerekçesiyle 17 programı birer kez, iki programı ikişer kez, altı programı da üçer kez olmak üzere 25 programa yasak koydu.

2004’te 44 program durdurma, yerel ve ulusal medyaya 242 kez uyarı cezası veren ve 69 kez de savunma isteyen RTÜK, 2005’te daha az sansüre başvurdu: RTÜK sitesine bakılırsa, program cezaları dışında, bu dönemde 67 kez savunma talep edildi, 186 uyarı cezası verildi, Ayrıca, 4 televizyona da idari para cezası uygulandı.

2004’te en büyük tepkiyi “çocukları olumsuz etkilediği” iddia edilen yayınlara gösteren RTÜK, bu yıl da bu tutumunu değiştirmedi: 20 ulusal televizyon savunma verdi; 33’ü uyarı aldı; 9’unun programları durduruldu, 4’üne de idari para cezası uygulandı.

Aynı gerekçeyle 2004’te de, 27 ulusal TV savunma vermiş, 15’inin programı durduruldu, 5’i yerel toplam 48 medya kuruluşu da uyarı cezası almıştı.


Tarih:

Etiketler: