bursaport.com - 11 Mart 2011
Bursa'da kelepçeli bantlı protesto

Bursa Gazeteciler Cemiyeti ve Çağdaş Gazeteciler Dernegi Bursa Şubesi üyesi gazeteciler Ergenekon soruşturması çerçevesinde gözaltına alınarak tutuklanan meslektaşları için ellerine kelepçeler takarak yürüyüş yaptı.
Ergenekon soruşturması kapsamında bazı gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanmalarına yönelik tepkiler artıyor. Bursalı gazeteciler de bugün meslektaşları için meydana indi.
Mahfel önünde toplanan Bursa Gazeteciler Cemiyeti ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi üyesi bir grup gazeteci, ellerine kelepçeler taktı. Bazı gazeteciler siyah bantlarla ağzını kapatarak tutuklamalara ve gözaltılara tepkisini gösterdi. Ellerindeki döviz ve fotoğraf makineleriyle yürüyen gazeteciler, 'Özgür basın susturulamaz', 'Bugün Ahmet ve Nedim. Yarın kim?', 'Gazetecilere özgürlük' sloganları attı. Eyleme bazı vatandaşlar alkışlarla destek verdi. Gazeteciler, Mahfel önünde başlattıkları yürüyüşlerini Kent Müzesi önünde noktaladı.
"GAZETECİLERİN SUSTUĞU ÜLKEDE DEMOKRASİDEN SÖZ EDİLEMEZ"
Gazeteci ve yazarların baskı altına alınmak istendiği tarihi bir süreçten geçildiğini belirten Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC) Başkanı Nuri Kolaylı, bugün yaşanan bazı olaylara ilk defa şahit olduklarını vurguladı.
Türkiye'de daha önce de gazetecilerin gözaltına alındığını ve öldürüldüğünü söyleyen Kolaylı, "Yaşananlardan dolayı çok tedirginiz. Bu isimlerin ortak yönünün muhalif olması kuşku uyandırıyor. Bu tablo basın özgürlüğü tartışmasını da beraberinde getiriyor" dedi.
Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın meslek hayatlarında etik ölçülere uygun davranan iki gazeteci olduğunu kaydeden Kolaylı, Şener ve Şık'ın Ergenekon üyeliğinden tutuklanmalarının bardağı taşıran son damla olduğunu söyledi. Kolaylı açıklamasında daha sonra şöyle dedi:
"Cezaevlerinde 61 gazeteci tutuklu ve hükümlü olarak bulunurken, cezalarının infazı 5 yıl süreyle ertelenmiş olan ya da mahkeme kararı temyiz edildiği için haklarında verilen cezalar henüz kesinleşmeyen 39 gazeteci de var. Gazeteciler tedirgin oluyorken, basın özgürlüğünün ciddi ciddi sorgulanması gerekmektedir. Bugün omuz omuza direnmezsek yarını yok edeceğiz. Bunlar sadece kendimiz, meslektaşlarımız için değil, demokrasi için atılan bir çığlıktır. Gazetecilerin sustuğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez."
Gazeteciler slogan attıktan sonra olaysız bir şekilde dağıldı.