Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şubesi - 'Kürt gazetecilerinin yaşadıklarından hükümet sorumludur'

	'Kürt gazetecilerinin yaşadıklarından hükümet sorumludur'
	07 Ocak 2016, Perşembe

guneydoguekspres.com - 7 Ocak 2016

'Kürt gazetecilerinin yaşadıklarından hükümet sorumludur'

ANKARA - Özellikle Kürdistan'da başta Kürt basını olmak üzere gazetecilere yönelik saldırıları, AKP'nin "bölgedeki gerçekleri gizleme çabası" olarak tanımlayan gazeteci meslek örgütleri, bölgedeki gazetecilerin 90'lı yıllardan daha ağır koşullarda çalıştıklarına işaret ederek, en son DİHA Muhabiri Nedim Oruç'un yaşadıklarının bunun göstergesi olduğunu söyledi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay, "Gazetecilik artık meslek olmaktan çıkmış ve cesaret işi haline gelmiştir" derken, G-9 Platformu Sözcüsü Doğan Tılıç ise ne yapılırsa yapılsın gerçeklerin karartılamayacağını ifade etti.

Basına yönelik artan baskı ve saldırılar en son muhabirimiz Nedim Oruç'un önce işkence edilerek kaçırılması ve kamuoyu baskısından sonra gözaltına alındığının kabul edilmesi ve tutuklanmasıyla yeni bir sürece girildiğinin işareti olarak değerlendirildi. Basına yönelik baskıları ve son olayı değerlendiren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Uğur Güç, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay, G-9 Gazetecilik Örgütleri Platformu Sözcüsü ve Birgün gazetesi yazarı Doğan Tılıç, durumun gazeteciler açısından gittikçe ağırlaştığını ifade etti.

'Gazetecilere baskılar yeni bir boyut kazandı'

Günlerdir devletin ablukası altında olan bölgelerde gazetecilere uygulanan baskıların her geçen gün yeni bir boyut kazandığını belirten TGS Genel Başkanı Uğur Güç, taciz, tehdit, gözaltı ve fiziksel şiddete maruz kalan, görev yapması engellenen gazetecilere Nedim Oruç'a yapılan muamelenin eklendiğini ifade etti. Güç, AKP'nin gazetecilerin özellikle katliam bölgelerinden haber yapılmasını istemediğini, bu yüzden de Nedim Oruç'un darp edilerek tutukladığını belirtti. Güç, bilgi almak için defalarca aradıkları Silopi Emniyet Müdürlüğü'nün Nedim Oruç hakkında bilgi vermekten kaçındığını ve gelen tepkiler üzerine gözaltında olduğunun ancak saatler sonra kabul ettiğine işaret etti.

'Kürt gazetecilerin yaşayacaklarından hükümet sorumludur'

DİHA'nın bölgede yaşananları aktaran neredeyse tek kaynak olduğunu ifade eden Güç, AKP hükümetinin bunu engellemeye ve halkın haber alma hakkını ortadan kaldırmaya çalıştığını belirtti. Güç, şunları söyledi: "AKP orada yaşananlardan, gerçeklerden, kimsenin haberdar olmasını istemiyor. Son örnekte görüldüğü gibi DİHA çalışanları başta olmak üzere bölgede silahların gölgesinde gazetecilik yapan meslektaşlarımızın hayatları tehlikededir. Meydana gelecek vahim olayların tek sorumlusu AKP hükümeti olacaktır. Nedim Oruç'a yapılan işkenceyi kınıyor, tüm meslektaşlarımızı halkın haber alma hakkına sahip çıkmak için dayanışmaya çağırıyoruz."

'Gazetecilik artık cesaret işidir'

Türkiye'de gazetecilerin tarihte görülmemiş derecede baskı ve tehdit altında olduğunu söyleyen ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay, genel olarak Türkiye'de özel olarak da Kürt illerinde gazeteciliğin artık bir meslek olmaktan çıkıp, cesaret işi haline geldiğini belirtti. Abakay, demokratik bir ülkede normal bir gazetecilik yapmak istediklerini vurguladı. AKP'nin devlet içerisinde bu kadar güçlenmesinin ve bütün güçleri eline geçirmesinin Kürt sorununda çözümsüzlüğü derinleştirdiğinin altını çizen Abakay, bu yüzden iktidarın sınırlandırılması gerektiğine işaret etti.

'Bu kabine savaş kabinesidir'

AKP'nin Türkiye'deki demokrasi güçlerine ve Kürtlere karşı savaş açtığına işaret eden Abakay, mevcut kabineyi de, "savaş kabinesi" olarak nitelendirdi. Abakay, şöyle dedi: "Bu savaş iktidarına karşı kendisini savunan bir gazeteci ve demokrat insan grubu var. Biz bir avuç da olsak üç avuç da olsak bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz ve bu savaşın galibi iktidar olmayacaktır. Bunun galibi biz olacağız."

Gazeteci meslek örgütlerinin oluşturduğu G-9 Platformu dönem sözcüsü ve Birgün gazetesi yazarı Doğan Tılıç ise son zamanlarda sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği Kürt şehirlerinde gazetecilik yapmanın şimdiye kadar hiç olmadığı kadar zor ve yaşamsal risk taşıyan bir iş haline geldiğini söyledi. Tılıç, gazetecilerin olağanüstü çabalarıyla bölgeden yansıyan fotoğraflarda resmen şehir savaşı yaşandığına işaret etti.

'Devlet gazetecilere düşman gözüyle bakıyor'

Gazetecileri, "savaşların savaşmayan tarafı" olarak tanımlayan ve bu ilkenin kimsenin umurunda olmadığını dile getiren Tılıç, "Güvenlik güçleri gazetecileri hasım olarak görüp onları doğrudan hedef alıyor. Başına silah dayanan, darp edilen, keyfi olarak gözaltına alınan gazeteciler artık sıradan olaylar haline geldi. Nedim Oruç'a dönük darp ve tutuklama da bu olayların son halkasıdır" dedi.

'Gerçekler kaybettirilemez'

Gazetecilerin devletin açık hedefi haline geldiğini ve 90'lardan daha ağır bu çatışmalı sürecin tek kurbanı haline getirildiklerinin altını çizen Tılıç., bununla doğrudan halkın haber alma hakkının kurban edildiğini söyledi. Tılıç, şöyle devam etti: "Gerçekleri karartarak tarihte hiçbir sorun çözülmedi. Darpla, gözaltıyla, vurarak gazetecileri susturmaya çalışmak, bu yola başvuran iktidarlara da yaramamış ve gerçekler ne kadar karartılmaya çalışılırsa çalışılsınlar eninde sonunda gün yüzüne çıkmışlardır." (DİHA)